Borneo Adası Gezi Rehberi

Malezya’da ki bu ikinci gezimde Kuala Lumpur’a gitmemeye kararliyim. Bu yuzden yolculuga Singapur’dan basliyorum. Singapurda iki gece dinlenip enerji topluyorum. Borneo’ya nasil gidilir? Borneo’da gezilecek gorulecek yerler. Iste isin icin hazirladigim Borneo gezi rehberim.

Borneo

Borneo, Brunei Sultanligi, Endonezya ve Malezya’ya ev sahipligi yapan kendine ozgu bitkileri ve hayvanlari ile  essiz  doga harikasi olan bir ada. Malezyan’nin uc eyaletinden ikisi Borneoda yer aliyor . Bunlar Sarawak ve Saba eyaletleri. Beni bu geziye iten iki oge var.  Bitkileri ve orangutanlari dogal ortaminda gormek. Hem Saba hem de Sarawak boylesi bir gezi icin cok uygun. Ben terchimi Sarawaktan yana kullanip Singapurdan Kuchinge Air Asia ile ucuyorum. Bilmeyenler icin belirteyim Air Asia Malezya’nin dusuk butceli havayolu sirketi ve Guney Dogu Asyada cok iyi guzergahlari var. Kuching’e varinca havaalanindan otelime taksiyle gidiyorum. Kaldigim  otelin adi Lime Tree. Hem merkezi , hem keseye uygun hemde sabah kahvaltisi gercekten guzel.

Kuching – Kedi Sehir

1. Gun

 Buraya Kedi Sehir denmesinin nedeni cok fazla kedi oldugun icin degil ( Bu lakap  binlerce kediye ev sahipligi yapan Istanbul’a daha uygun aslinda) Kuching kelimesinin Malezyacadaki (Konustuklari dilin dogru adi Bahasa)  ” kucing – kedi ” kelimesine yakin olmasi.

Kuching’e Vardigim ilk gun olmasina ragmen sehre simdiden asik oluyorum. Sehri susleyen kedi hekyelleri bir yanda sehri ikiye ayiran nehir bir yanda . Hersey hayal ettigim gibi.

2. Gun 

 Sabahin erken saatlerinde daha onceden rezervasyonla ayarladigim tur beni Orangutan Semenggoh Rehabilitasyon Merkezine goturmek icin otelimden aliyor. Turda sadece 4 kisiyiz. Bu arada hemen belirteyim Orangutan Malezyaca’da Orman Adami ya da Ormanin Adami anlamina geliyor,  Sofor bize Rehabilitasyon Merkezinde ki erkek orangutanin adinin Richie oldugunu ve son derece dominant  bir kisilige sahip oldugunu soyluyor.  Bu turlar genelde oglen orangutanglarin beslenme saatine denk getiriliyor ki onlari cok rahatlikla gorebilesiniz.

Rehabilitasyon merkezinin yakininda bir de orkide merkezi varmis. Tam bana goreymis diye dusunup, turla geri donmuyorum.  Sofor beni orada birakip botonik bahcesindeki gezim bittikten sonra onlari aramam gerektigini boylece yeni bir sofor yollayacaklarini soyluyor. Gelin gorun ki buradaki bitkiler beni hayal kirikligina ugratiyor.

Botonik bahcesindeki gezim 5-10 dakikayi gecmiyor. Tur operatini arayip beni gelip almalarini rica ediyorum. Yeni bir sofor geliyor. Basliyoruz sohbete. Nereden geldigimi soruyor. Hristiyan oldugunu ve Turkiye’ye Kapadokyanin da dahil oldugu ilk Hristiyanlik tarihi ile ilgili bir “incil” turuna cikacagini soyluyor. Kuching sehrininde ki  Hristiyan nufusunun ulkenin diger bolgelerinden daha fazla oldugunu da ekliyor.

Kuchinge geri dondugumde hala orkide gormeye kararliyim. Sehir haritasindan gordugum kadariyla nehrin diger tarafinda halka acik bir orkide merkezi var. Buraya nehirden kucuk bir salla cok kolaylikla geciliyormus. Hava o kadar sicak ki acaba orkideleri unutsam mi diye dusunuyorum bir an. Neyse ,  kayikciya cuzi bir miktar yol parasi vererek  nehrin oteki tarafina geciyorum.  Bu Orkide merkezine giris ucretiz soyle bir dinlenip deliler gibi sevdigim orkidelerin resimlerini cekmeye basliyorum.  Burasi bir orkide ureticisi tarafindan acilmis ve dunyaya da buradan orkideleri ihrac ediyorlar.

3. Gun

Bugun ki tur “Amazing Raflesia – Muhtesem Raflesia” turu. Kuchingin  oldukca disinda. Ben buyuk bir tur beklerken turda bir tek ben varim. Bir yandan bu nadir cicegi gorebilicek miyim diye dusunurken bir yandan da soforle sohbet ede ede dusuyoruz yola. Yolculuk 2 saat kadar suruyor. Ulusal parka vardigimiz zaman sofor baska bir rehberin beni gezdirecegini ve Raflesianin  3 gun once actigini ve hala canli oldugunu soyluyor. Sevincten havalara ucuyorum tabi. Ee, ne de olsa onca yolu Raflesia‘yi gormek icin gelmedim mi? 😊

Bilmeyenlere icin izah edeyim. Raflesia dunyanin en buyuk cicegi. Aslinda cicek degil bir tur parazit. Tohum doneminden cicegin acmasinda kadar gecen sure 9 ay ve cicegin omru sadece 5 gun. Bu yuzden tam zamaninda gelmisim buraya diye dusunuyorum.

Ormanlik alanin ici o kadar nemliydi ki terden sirilsiklam oldum. Neyse sofor beni disarida bekliyor. Kucuk bir oglen yemegi paketi hazirlamislar. Bir yandan yiyip bir yandan sohbet ediyoruz.

Sehre donunce aksam Colugos Bistro and Cafe adli restauranta gidiyorum. Dunde burda yemistim ve cok sevmistim hem ortami hem de yemekleri. Acili patlican ve pilav benim favorim.

4. Gun

Sabahin erken saatlerinde uyaniyorum havalanina gitmek icin . Otelde ki son gunumde sabah kahvaltisindan once otelden ayrilacagimdan bana kucuk bir paket hazilamislar yolda yerim diye. Ne inceler diye dusunuyorum.

Buradan sonra ki rotam Mersing , oradandan Tioman adasi . Onu da baska bir gezi yazisinda paylasacagim sizlerle.

Kuching , Malezyanin diger kasabalarindan mesela Mersing’e kiyaslandigi zaman turistleri daha cok memnun edecek bir sehir. Yeteri kadar  kadar cafe , bar ve restuarant var Kuchingde. Mersing’de alkollu icecek bulamamaniz bir yana turistlere hitap edebilecek sadece bir tane restaurant vardi. Borneo’ya bir sekilde yolunuz duserse Kuching listenizde olsun.

Not: Gunes kremi , sivrisinege karsi spray ve kesinlikle serin tutacak ince birseyler olsun yaninizda.

Hemem belirteyim bu simdilik  Malezya’ya yaptigim son gezim ama bir ucuncusu gelecekte mutlaka olacak.

Iyi yolculuklar

Mutlu